EFTENİ GÖLÜ
 
EFTENİ GÖLÜ

EFTENİ GÖLÜ

Efteni Gölü, Düzce il sınırları içerisinde bulunan bir tatlı su gölüdür. Gölün çevresinde birçok hayvan ve bitki türü bulunmaktadır. Alanda bulunan 175 kuş türünden 123 adeti Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin kırmızı listesinde yer almaktadır. Göl çevresindeki 76 hektarlık alanda Efteni Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası kurulmuştur.

Efteni Gölü, Düzce il sınırları içerisinde bulunan bir tatlı su gölüdür. Gölün çevresinde birçok hayvan ve bitki türü bulunmaktadır. Alanda bulunan 175 kuş türünden 123 adeti Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin kırmızı listesinde yer almaktadır. Göl çevresindeki 76 hektarlık alanda Efteni Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası kurulmuştur. Gölün oluşumuyla ilgili birçok efsane bulunmaktadır.

Bir efsaneye göre Olympos tanrılarından en büyüğü Zeus, ölümlülerin durumunu görmek istemiş. Hermes’i alıp yeryüzüne inen Zeus kapı kapı dolaşıp insanlardan yardım istemiş fakat kimse kapıyı açmamış. Böyle bin tane ev dolaşmışlar ama kimse oralı olmamış. En sonunda harap bir kulübeye gelmişler. Bu kulübenin her yanı saz ve samanla kaplıymış. Çaldıkları kapıyı yaşlı bir kadın açmış. Karşısında yorgun ve susamış halde duran bu iki yabancıyı hiç düşünmeden evine buyur etmiş. İçeri girdiklerinde karşılarında güler yüzlü yaşlı bir adamla karşılaşmışlar. Ev sahipleri ellerinde ne varsa ikram etmiş ve ziyaretten de çok memnun kalmışlar. Ama sofradaki yiyeceklerin hiç azalmadığını görüp şaşırmışlar. Bunun üzerine Zeus; “Bizler ulu kişileriz. Sizin diğer komşularınız hak ettikleri cezaya çarptırılacaklar ama size hiç zarar gelmeyecek; bırakın evinizi bizimle birlikte dağın en tepesine gelin” demiş. Zor da olsa tepeye varınca yaşlı çift köylerinin sular altında kaldığını görmüşler.

Diğer bir efsaneye göre göl ismini Bizans Kraliçesi Eftelya’dan almıştır. Anlatıma göre Bizans ordusu savaştan dönerken gölün kıyısındaki bir alanda konaklamış. Yolda Prenses Eftelya’nın ellerinde ve yüzünde yaralar çıkmış. Göl kıyısında banyo yapan prensesin yaraları ertesi sabah iyileşmeye, cildi güzelleşmeye başlamış. Bunu gören Bizans İmparatoru bu göl kıyısındaki sıcak su kaynaklarının olduğu yere hamam inşa edilmesini istemiş. Prenses Eftelya’nın yanına bakıcılarını bırakıp oradan ayrılmış. Yaraları iyileşen ve güzelleşen prenses göl üzerinde gezinirken karşı kıyıdaki dağ eteklerinde yaşayan bir Osmanlı gencine gönlünü kaptırmış. Prenses ve genç Osmanlı delikanlısı birbirlerini ziyaret etmeye başlamışlar. Yine bir gün prenses sevgilisinin yanına giderken kayığı gölde batmış ve boğulmuş. O günden sonra gölün adına “Efteni” demişler.

Bizans kralının kızının yüzmesi için Melen Nehri’nin önüne bir bent inşa ettirdiği ve buraya suların dolması ile gölün oluştuğu bir başka rivayette söylenmektedir. Günümüzde halen gölde balık avlamaya gidenlerin ağlarına cami minaresinin takıldığı, kimi zaman da gölde cami minaresi ışığının yansımalarının görüldüğü rivayet edilmektedir.